Vali depremzedeler için iban veriyor.Bir gecede 115 milyar toplanıyor gerisini bilmiyoruz.Yapılacak evler depremzedelere yirmi sene geri ödemeli satılacak deniyor.

Bakanımız ise depremzedeler için pamuk eller cebe kahvaltılık,terlik lazım diyor.Birde fiyatların her gün etiket değiştirdiği 5 lt suyun dahi 8.75 tl olduğu bir ülkede yaşıyoruz.Bu şartlar altında ben sefil ve zavallı bir yaşam sürerken aşk olsun sizlere Çankırılılar kahvaltı tırımız hala yollara çıkmadı.

Gelin sizlere bir yardımın anatomisini anlatayım.

Sülün ana babasıyla yaşıyordu.

Rahatsızlığından ötürü engelliydi.Ayda bir iğnesini olursa hiçbir sorunu yoktu.Genellemeye bakınca bu kategoride çalışan devlet memurları dahi vardır.Birde ülkemde lüks araç almak için engelli kartı alanlar var.Her beş senede bu kart sayesinde lüks araç alarak ÖTV ödemeyen paranın esiri olan zavallıların olduğu bu şehirde Sülün son olarak babasının maaşını alabilmek için engel oranını yükselttirmiş.

Sülün anası ölünce babasıyla kalmıştı.Hani babada çalışkan adammış iki daire Çankırı’da bir daire İstanbul’da bunlar benim kısa sürede ulaşabildiğim gayrimenkuller,köyde daha ne var araştırmadım.

Birde tuzlu tarafında TOKİ miz var.Fakir fukaraya,garip gurabaya verilen daireler.İşte bu dairelerden bazılarını çeşitli ihlal sebepleri nedeniyle geri almışlar.Başvurular ve çekiliş sürecinden sonra yeni hak sahiplerine verilecek tarihler 19.06.2020 gösterdi ve başvurular başladı.

İşte tamda burada,Sülünün gözleri çakmak çakmak bu evlerden biri bana yakışır ancak diyerek vakfa koşar.Yalnız başvuru şartnamesinde (5.madde;Kendisine, eşine, velayeti altındaki çocuklarına ve hanede yaşayan diğer kişilerin mülkiyetinde herhangi bir konut bulunmamak,) şartı var.

Biride çıkıp Sülün babanla oturuyorsun,babanın gayrimenkulleri var demiyor! (bunu o dönem söylemekle yükümlü olan müdürdü) bildiğiniz üzere hududu geçmişti.Sıratı geçemeyeceği ise aşikar sanırım şimdilerde on sekiz melek ateşi harladıkça,masada oturan Cehennemin sorumlusu Malik’e ‘’yapma Malik meslektaşız’’diyordur.

Sülün çekilişe katılıyor o günlerde Çankırı’ya yeni gelen Vali hazretleri de çekilişe katılıyor ve Sülün öyle şanslı ki dairelerden biri ona çıkıyor,(Nedense hep senin ellerinde keramet Kuyumcu Vitrini kılıklı hanım.) Sülün dayalı döşeli dairesini teslim alıp babasıyla yaşamaya devam ediyor.Bu süreçte babada hakkın rahmetine kavuşuyor.Veraset ilamı çıkartılıyor sessiz sedasız Çankırı’daki evlerden biri satılıp kardeşler arasında pay ediliyor.Sülün kardeşlerine babam burayı bana verdi,ama ben yinede sizin hakkınızı vereyim diyerek Çankırı’da satılandan düşen paydan kardeşlerine verir.Sonra İstanbul’daki satılıp pay ediliyor.

Yalnız araştırdığınızda Sülünün şeytana pabucunu ters giydirecek kadar zeki olduğunu fark ediyorsunuz.Bir gün dahi kalmadığı dayalı döşeli sosyal konutun aidatını dahi nakdi yardım başvurusu yaparak vakfa ödettiğine bilgiler dahilinde şahit oluyorsunuz.Bu süreçte kömür başvurusu yaparak baba evine kömür aldığına şahit oluyorsunuz.

Birileri çıkıp ‘’ne diyon lan sen’’ sana dayalı döşeli doğalgazlı ev verdik ne kömürü demiyor!

Ve Sülün babasının dairesinde otururken İstanbul’daki evde satılınca derin bir oh çekip tüm taksitleri ödeyip yeni bir mülk sahibi oluyor.Orada bulunan mülklerden biri son olarak 450 bine satılmıştı.Sana diyorum sana 30 sene çalışıp ikramiye ile ev alamayan emekçi kardeşim sana?Sana diyorum sana yüz liralık taksitleri ödeyemeyip evden çıkartılan zavallı sana.

İsime takılma sahte,lakin olay gerçektir.

Dereler akıyor hak sahiplerine değil,yandaşa,cemaate,tarikata,arsıza,hırsıza,dolandırıcıya.

Artık o at gözlüklerini çıkartıp etrafınıza dikkatli bakarsanız yandaşları görürsünüz.

Bunlar çok iğrenç olaylar,araştırdığınızda mideniz bulanır,insandan soğur insanlıktan uzaklaşırsınız.Saysam burada ne diyorsun diye isyan edersiniz.Neden araştırdın diye sor çekinme,darı gibi dane dane anlatırım ben yine….

Terör dedim Vali hazretleri kömür dedi.

Kömür değil efendi!!

Terör………....

Israrla başvuru yapsan sana da verirdik kömür dedi.

Tamam kömür dedim..fakat ben istemedim siz getirdiniz.Getirdiğini eve terör sebebiyle indiremedim yol kenarında yaktım,terörü gör diye seni davet ettim efendi! gelmedin.

Vali Hazretleri ise;

19.06.2020 de başlayan başvuruların kurasının 12.10.2011 tarihinde yapılarak Sülünün hak sahibi olduğunu ve geçen zaman içinde periyodik taksitlerini ödeyerek 04.10.2022 tarihinde borcunun kalan kısmını ödeyerek evin tapusunu aldığını beyan etti.

Avrupa bizi nasıl kıskanmasın zaman makinesi icat etmişiz.2020 yılında Kültür Merkezinde yapılan çekilişte orada olmasam,beni görünce hararetlenenler kuyumcu vitrini kılıklı hanıma katılanların listesini okutmasa inanın ben Koskoca Valinin beyanına inanırdım.Oysa keramet listede değil fanustaki isimlerdeydi.

Demek oluyor ki Sülünü zaman makinesine bindirip 12.10.2011 tarihinde ki kuraya dahil etmişler.İşlem başlatmak yerine kafa dolduruyorlar.İşlem başlatsaydılar bu gün o dayalı döşeli ev çoluk çocuğuyla sefalet içinde bir anaya olmadı bir depremzedeye yuva olurdu.

İnanın merak ediyorum çadırın dahi satıldığı ülkemde bu konteyner ler hak sahibine ulaşır mı?

Gereği için Cumhuriyetin Savcılarına,bilgi için Türk Milletine…..